Bisiklet sürücüsü incinebilir yol kullanıcısıdır!
Motorlu taşıtlar karşısında ciddi hiçbir güvenlik tedbiri yoktur.
Birer birer yaralanırlar, ölürler ve unutulurlar!
Peki bisikletli kazaları kanıksadık mı?
Evet, kanıksadık!
Çünkü;
TÜİK’in 2023 verilerine göre, ölümlü yaralanmalı trafik kazasına karışan toplam 389 bin 362 taşıtın %2,3’ünü bisiklet oluşturuyor.
Sayı olarak baktığımızda, ülkemizde bu sorunu çözmesi gereken ilgililer, sorumlular, yasa düzenleyiciler, taşıt kullanıcılarını eğitenler, kontrol edenler, yargılayanlar ve sorgulayanlar tarafınca, küçük, önemsiz bir yüzde olarak değerlendiriliyor!
Ama %2.3’ün içinde birer birer can vardı, hayat vardı, aile vardı, gelecekleri, idealleri vardı!
Çoğu yok oldu gitti. Unutuldu!
Şimdi, yerlerine yeni %2.3’leri, %2.5’leri ekleyeceğiz. Ve onlarda unutulup gidecekler.
Onlarında birer mezar taşları olacak ve en yakınları dışında hatırlanmayacaklar!
Madem çözüm üretilmiyor, trafikte hor görülüyorlar, sıkıştırılıyorlar, yararlanıyorlar, ölüyorlar, trafikteki unsurlar iyileştirilmiyor, taşıt kullanıcıları bilinçlendirilmiyor…
O ZAMAN
Bisikletli ölümler artık hayatın olağan akışında değerlendiriliyor demektir!
Bisiklet, ne ulaşım, ne spor aracı olarak görülüyor.
Bildiğin çocuk oyuncağı algısı bir türlü yıkılamadı!
Direksiyon başına geçince sadece şöför haklarını gözönünde bulunduran, bunun dışındaki araçları kabul etmeyen; incinebilir yol kullanıcısı olan bisikletliyi trafikte bir taşıt olarak görmeyen bir toplumda, yüzde olarak açıklanan istatistikler azalmayacak, artarak devam edecektir!
İşin toplumsal-bireysel sürdürülebilir (sürdürülemeyen) saygı, sevgi, anlayış ve sabır gibi değerlerle ilişkisi son bulmuştur!
İşte budur ölüm!
Bugün sana yarın bana diye devam eder.
Bisikletliye bakışta, istatistikten öte bir anlam ifade etmez, ölenin yakınları dışında…
İşte budur ölüm!
Bugün sana, yarın bana diye devam eder.
Bisikletliye bakışta istatistikten öte bir anlam ifade etmez, ölenin yakınları dışında!
Erdem Erol 30/Ekim/2024